8 Aralık 2015 Salı

Kutsal Kasenin Sırrı

               
İngiliz şifre uzmanları, Staffordshire bölgesindeki küçük bir anıtın üzerinde bulunan esrarengiz yazıttan yola çıkarak İsa'nın ‘Kutsal Kase'sinin yerini belirlediklerini iddia ettiler. İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların şifreleme makinesi ‘Enigma'yı çözen Bletchley Park adlı merkezde görevli uzmanların bu keşfi yakında açıklamaları bekleniyor. İngiliz uzmanlar, Staffordshire bölgesinde bulunan ‘Çobanın Anıtı'nın üzerindeki harflerin sırrını çözebilmek için mayıs ayından beri çalışıyor. Anıtın üzerinde ‘D OUOSVAVV M' harfleri bulunuyor ve bu harflerin taşıdığı gizin insanları Kutsal Kase'nin yerine götüreceğine inanılıyor. Yaklaşık altı aydır bu harflerin sırrını çözmeye çalışan Bletchley Park'ın şifre kırıcılarının 250 yıllık gizi çözdüğü düşünülüyor.
shepherds_monument
Anıtın bulunduğu bölge, turist akınına uğrarken, dünyanın dört bir yanından deneyimli ve deneyimsiz şifre çözücüler de bu şifreyi çözebilmek için uğraşıyor. İngiltere'de bir parktaki anıt üzerinde bulunan şifrenin Hz. İsa'nın son akşam yemeğinde kullandığı ‘Kutsal Kase'nin yerini işaret ettiği yolundaki iddia büyük tartışma yarattı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların ‘Enigma' şifresini çözen çift de tartışmaya katıldı. Anıtta yer alan izlerin Osmanlı denizcilik haritalarının izdüşümü olduğu ve ‘Kutsal Kase'nin yerini işaret ettiği de öne sürüldü. En çok da Amerikalı bir uzmanın geliştirdiği deşifre metodu ilgi gördü. Her şey geçen mayıs ayında Lord Lichfield'in atalarından kalma Staffordshire'deki malikanesinde bulunan Çoban Anıtı'nda yer alan 10 harfli şifrenin ne olduğunun bulunması için ödüllü bir yarışma açılmasıyla başladı.
Almanların efsanevi ‘Enigma' kodunu çözen Bletchley Park kriptografları da bu yarışa davet edildi. O zamandan beri şifrenin ne olduğuna dair çeşitli iddialar ortaya atıldı. Kase'yle İlgili Değil Yarışmayı açan Shugborough Hall'den Kerim Caddy çok sayıda teori üretildiğini şifreyi Kutsal Kase ve Osmanlı haritalarına dayandıran bir iddianın da gündeme geldiğini söyledi. Caddy ‘Bu teoriye göre izler muhtemelen Osmanlı haritalarının (Piri Reis'in haritaları olabilir) izdüşümü ve Kutsal Kase'ye işaret ediyor' dedi. Bugün 86 yaşında olan Oliver Lawn ve eşi Sheila İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların şifrelerinin çözülmesi için çalıştılar. Şimdi de Çoban Anıtı'ndaki esrarı çözmenin peşindeler. Lawn bu şifre için ‘Enigma'dan bile daha zor' dedi. Eşi Sheila ise şifrenin Kutsal Kase ile ilgisi bulunmadığını dul kalan lord'un eşi için yazdırdığı duygusal bir cümle olduğunu öne sürüyor. Sheile'ya göre şifrenin çözümü latince ‘Optima Uxoris Optima Sororis Viddus Amantissimus Vovit Virtutibus' (En iyi eş en iyi kız kardeş seni en çok seven dul sadakat yemini eder) cümlesinin kısaltılmışı. Oliver Lawn ise ‘10 harfli bir şifre için minimum düzeyde çözülmüş bir şifreye sahip olmanız gerekiyor. Şifre yoksa 10 harfli bir kodu kesin bir şekilde çözmek mümkün değildir' diyor.
templiers
Kutsal Kâse, Türkiye'de olabilir mi? Nazilerin ünlü ‘Enigma' şifresini çözen Bletchley Park, kapılarını Türk basınında ilk kez Hürriyet'e açtı. Son günlerde Hz. İsa'nın Kutsal Kase'sinin aranması konusuyla da gündeme gelen Bletchley Park Vakfı Başkanı Christine Large; "Kutsal Kase'nin esrarını çözmek için Türk haritacılardan yardım bekliyoruz." dedi. Large'ye göre kase Türkiye'de olabilir. İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilerin ünlü şifre makinesi ‘Enigma'yı çözerek ün yapan İngiliz şifre uzmanları çalışma merkezleri ‘Bletchley Park'ın kapılarını Türk basınında ilk kez Hürriyet'e açtı. Ünlü istihbarat merkezi günümüzde de Hıristiyan dünyasının kutsal eşyalarından Hazreti İsa'nın kasesinin bulunması için yaptığı çalışmalarla yeniden gündeme geldi.
Holy_Grail
1973 yılında bir şifre kırıcısının Fransa'da yayımladığı kitapla çok gizli faaliyetleri ortaya çıkan Londra'ya 90 kilometre mesafedeki Bletchley Park'ın başkanı Christine Large, savaş sırasında 10.000 kişinin çalıştığını söyledi. Türk Haritacılar Bletchley Park'ta görevli bir Amerikalı şifre uzmanının Kutsal Kase'nin sırrının çözülmesiyle ilgili yeni bir teori ortaya atmasıyla dünya basınının bilgi almak için peşinde koştuğu başkan Christine Large; "Amerikalı şifre kırıcısı kimliğini açıklamak istemiyor ve biz onun adına teorisini basına anlatıyoruz. Bir altı ay kadar daha yeni açıklamalarımız olacağını sanmıyorum." dedi. ‘Kutsal Kase'yi bugüne kadar İsrail Yunanistan sahiplendi. Sizin Amerikalı şifre uzmanının son teorisine göre ise Stafforshire bölgesindeki Çoban Anıtı Kutsal Kase'nin Kanada'da olduğuna işaret ediyor. "Kutsal Kase Türkiye'de olamaz mı?" sorusuna Christine Large şu cevabı verdi: "Kutsal Kase Türkiye'de de olabilir. Şu anda Amerika da olan bir şifre uzmanımız Shugborough Hall'deki Çoban Anıtı'nda bulunan işaretleri incelerken Osmanlı haritalarındaki yerlere bağlantı kurdu. Osmanlı denizcilik haritalarıyla ilgili teoriyi geliştiren iyi bir harita uzmanı profesyonel şifre kırıcısı değil fakat anıtın taş kısmı üzerindeki 1 2 3 rakamlarının Osmanlı haritasında Kutsal Kase'nin yerini gösterdiğini ileri sürerek katkıda bulundu.
stones23344525 generale

Yazının devamını web sitemizden okuyabilirsiniz.

5 Aralık 2015 Cumartesi

Cin Musallatı

Kutsal Kase


Sadece Bir Efsane mi? Kutsal Kase efsanesi, Batı Hıristiyanlığında en uzun soluklu efsanelerden biridir. Efsaneye göre Kutsal Kase, Hz. İsa'nın Yahudi ve Romalıların oluşturduğu askeri bir güç tarafından yakalanıp çarmıha gerilerek idam edilmesinden önce Havarileri ile yediği son akşam yemeğinde kullandığı veya çarmıh esnasında Aramatyalı Yusuf'un İsa'dan akan kanı doldurduğu ya da her ikisini de kapsayan; yani hem İsa'nın son akşam yemeğinde şarap içtiği hem de kanının doldurulduğu kasedir. İsa'nın kanının içinde bulunduğuna inanılan bu Kase, efsaneye göre Aramatyalı Yusuf tarafından asırlardır saklandığı İngiltere'ye götürülmüş ve etrafı boş arazilerle çevrili gizemli bir manastırda iyileşmeyen bir yaradan dolayı acı ve ıstırap çeken gizemli bir kral tarafından korunmaktadır. Bu Kasenin bulunması, Kral Arthur'un savaşlarının temel ilgi alanı olmuştur.

Kutsal Kase efsanesi ile ilgili ilk bilgiler, Chretien de Troyes'in "The Conte del Graal" (1180) (Kase Efsanesi) adlı romanında bulunmaktadır. Bu romanın ardından 60 yıl içinde (1180-1240) bu efsaneyle ilgili çoğu Fransızca olmak üzere çeşitli Batı dillerinde pek çok roman kaleme alınmıştır. Bu romanlar, efsaneyle ilgili aşağı yukarı aynı bilgileri ihtiva etmekteydi. Temelde bunlar ya Kutsal Kase'nin ortaya çıkarılması serüveni ve bu süreçte yaşanan olaylar ya da bizzat Kutsal Kase'nin tarihi ile ilgili bilgiler ihtiva etmektedir. Kutsal Kase efsanesi, 1240'lardan 1800'lü yılların başlarına kadar pek fazla gündemi meşgul etmemiştir. Ancak 19. yüzyılda orta-çağ tarihi ve efsaneleriyle ilgilenen batılı araştırmacılar sayesinde bu efsane tekrar başta romancılar olmak üzere tarihçi ve mitolojiyle ilgilenen araştırmacıların dikkatini çekmeye başlamıştır.
grail1939
Günümüzde ise Dan Brown'un yaklaşık iki yıldır en çok satan romanlar listesinin başında yer alan Da Vinci Şifresi adlı romanı ve Tapınak Şövalyeleri ile ilgili yazılan kitaplarla gündeme taşınan Kutsal Kase efsanesi son günlerde İngiliz şifre uzmanlarının, Staffordshire bölgesindeki küçük bir anıtın üzerinde bulunan esrarengiz yazıttan yola çıkarak İsa'nın ‘Kutsal Kase'sinin yerini belirledikleri ve bu yerinde ülkemiz sınırları içinde olduğunu iddialarıyla yeniden medyanın ilgi konusu olmaya başlamıştır. İşte biz de bu yazımızda bir Dinler Tarihi araştırmacısı olarak Kutsal Kase'nin gerçekte ne olduğu ve bunun ülkemiz sınırları içinde olup olamayacağını kısaca irdelemek istiyoruz. Bu bağlamda ilk önce Kutsal Kase'nin mahiyeti ile ilgili yukarıda anlattığımız efsanenin bir an doğru olduğunu yani Kasenin İsa'nın havarileriyle yediği son akşam yemeğinde kullandığı ve çarmıha gerilişi esnasında akan kanının içinde bulunduğu Kase olduğunu varsayalım.
isa
Kutsal Kase'nin tarih boyunca çeşitli efsanelere, savaşlara ve bitmek tükenmek bilmeyen sorulara sebebiyet verdiği gerçeğinden hareketle onun basitçe sadece İsa'nın kullandığı veya kanının içinde bulunduğu bir kadeh olmasının mantıklı olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle Da Vinci Şifresinde ifade edildiği üzere Kutsal Kase'nin bir kadeh değil, İsa'nın neslini rahminde taşıyan Mecdeli Meryem'in rahmi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü başta Roma Katolik Kilisesi ve diğer Hıristiyan Kiliselerinin iddiasının aksine Hz. İsa, Mecdelli Meryem ile evliydi ve muhtemelen bu evlilikten çocuğu vardı. Zira İsa'nın bekar olması mümkün değildi. Çünkü o bir Yahudi idi ve dönemindeki Yahudi geleneğine göre evlilik çağına gelmiş bir Yahudi'nin bekar kalması yasaktı. Eğer İsa, bu geleneğe aykırı davranarak evlenmemiş olsaydı İnciller mutlaka bundan bahseder ve normal olmayan bu bekarlığın açıklamasını yaparlardı.
History_AH_Is_There_Really_a_Holy_Grail_SF_HD_still_624x352
Nitekim Kutsal Kase ilgili anlatılan bazı efsanelerde İsa, yakalanıp öldürüleceğini anlayınca kendinden sonra öğretisini devam ettirmek için eşi ve neslinin taşıyıcısı olan Mecdelli Meryem'i seçmiş ve ona gerekli talimatları vermişti. Ancak Petrus, bir kadının arkasında ikinci sırada kalmak istemediği için cinsiyet ayırımcılığı yapmış ve Mecdelli Meryem'in İsa ile evli olmadığını, onun gerçekte bir fahişe olduğu tezini yayarak İsa'nın kilisesini kurmak için onu değil kendisini seçtiğini iddia etmiştir. Bunun üzerine Mecdelli Meryem çocuğunu da beraberine alarak Fransa'nın Gaul bölgesine göçmüş ve orada Merovenj sülalesinin kurucusu olmuştur. Dolayısıyla bu efsaneye göre Kutsal Kase, aslında İsa'nın havarileriyle yediği son akşam yemeğinde kullandığı veya çarmıh esnasında kanının doldurulduğu kadehi değil, Mecdelli Meryem'i yani İsa'nın soylu neslini taşıyan kadını sembolize etmektedir. Eğer Kutsal Kase, İsa'nın soylu neslinin taşıyıcısı olan Mecdelli Meryem'in rahmini temsil eden bir sembol ise o zaman bu sembol Hıristiyanlık tarihinde niçin hep bir sır olarak kalmaya devam etmiştir? Kanaatimizce bu sorunun yanıtını günümüz Hıristiyanlığının mimarı olan Pavlus'un teolojisinde ve Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğunun resmi dini olarak kabul edildiği 4. yüzyıldan itibaren yaşanan gelişmelerde aramak gerekir.
388281-3-4-10966

Yazının devamını web sitemizden okuyabilirsiniz.

Kutsal Balıklar


Bu Balıklar Öldüğünde Defnediliyor Kutsal balıklar köy mezarlığına defnediliyor Malatyanın Arguvan ilçesine bağlı Kızık köyü sakinleri, kutsal olarak gördükleri balıklar için kurban kesiyor, öldüklerinde de, dualar eşliğinde köy mezarlığında toprağa veriyor. Kızık köyü Muhtarı İbrahim Boz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 700 yıl önce kurulan köydeki balıkların kutsal kabul edildiğini ifade ederek, içme su kaynağının bulunduğu yerde yapılan havuzlarda beslenen balıklardan "hastalara şifa, çocuğu olmayanlara da çocuk" dileğinde bulunulduğunu söyledi. Boz, balıkların kutsal kabul edilmesinin hikayesinin de ilginç olduğunu dile getirerek, şunları anlattı: "Zamanın birinde, köy muhtarı içme suyu olarak da kullanılan kaynaktaki balıkları alıp dışarı atmış. Ondan sonra muhtarın oğlu, kızı, hanımı ve kendisi bir yıl içinde vefat etmiş ve ailesinden kimse kalmamış. Bu olaydan sonra balıklar tekrar türemişler.

154085-kizik-koyu-kutsal-baliklar 163085_3
O günden beri bu olay köyde büyük bir yankı uyandırmış, hatta rüyalarında gördüğünü söyleyenler olmuştur. Köylü bu olayı kutsal kabul etmiş. Kıbrıs Barış Harekatı sırasında birgün köylüler bu balıkların kayıp olduğunu, ertesi gün geldiğini ve balıkların sırtında yara izi olduğunu görmüşler." Çevre köylerden de balıkları görmek için gelenlerin olduğunu belirten Boz, balıkların başında kurban kestiklerini, çocuğu olmayanların çocuk, hasta olanlarında şifa dileğinde bulunduğunu kaydetti. Boz, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu balıkların içinde bulundukları suyu içerek veya evlerine su götürerek banyo yapıp, başta sara hastalığı olmak üzere bir çok hastalığa iyi geldiğine inanılmakta. Her cuma gecesi, çevre köylerden ve bizim köy de dahil olmak üzere insanlar burada toplanarak mum yakıp, dua ediyor. Ölen balıklar ise dualar eşliğinde köy mezarlığına defnediliyor." Öte yandan, Arguvan ilçesi Kaymakamı Mehmet Maraşlı Kızık köyündeki "kutsal balıkların" bulunduğu havuzlarda incelemelerde bulundu. Maraşlı, havuzların bakım ve onarımı ile çevre düzenlemesi için gerekli çalışmaların yapılacağını söyledi.
balik-kutsal2
Malatya'nın Arguvan ilçesine bağlı Kızık köyünde kutsal olduğuna inanılan balıklar öldüğünde kefenlenip cenaze töreni düzenlenerek köy mezarlığına defnediliyor. Kızık köyü merkezinde, su kaynağının olduğu yerde bulunan 2 havuzdaki balıklar, kutsal kabul ediliyor ve yenilmiyor. Köylüler, ölümleri halinde balıklar için cenaze merasimi düzenliyor. Ölen balıklar, diğer hayvanlar tarafından yenilmesin diye kefene sarılıp dualar eşliğinde köy mezarlığında toprağa veriliyor. Köylüler, taşlarla mezar düzenlemesi de yapıyor. Köydeki kadınlar yemek yedikleri kapları balıkların bulunduğu havuzlara hem balıkların beslenmeleri için hem de kaplarının temizlenmesi için bırakıyorlar. (Ramazan TAŞTAŞ - Anadolu Ajansı)

balik_cenaze-jpg20140124121707